Samanyolu’nun gizemli ‘ikizi’ bulundu

admin

Mike Mcrae*

Çok, çok uzak bir yerde, evrenin henüz birkaç milyar yaşında olduğu bir dönemden kalan, galaksimize ürkütücü derecede benzeyen bir galaksi dolaşıyor. Gökbilimciler ise bundan ne anlam çıkaracaklarını tam olarak bilmiyor. ‘Ceers-2112’ diye adlandırılan bu uzak oluşum, kısa süre önce James Webb Uzay Teleskobu (JWST) Yakın Kızılötesi Kamerası’nın çektiği görüntülerin analizini kullanan uluslararası bir araştırma ekibi tarafından keşfedildi.

Resimler üzerinde yapılan ilk inceleme puslu bir damladan fazlasını açığa çıkaramadı. Bununla birlikte, Hubble’dan sağlanan bir grup dalga boyunu inceleyen daha fazla araştırma, bu antik sistemin aslında ne olduğunu açığa çıkardı: Bu, Samanyolu’na benzeyen karmaşık ve kolları olan, spiral yapıdaki biraz daha küçük bir galaksiydi.

YALNIZCA 2 MİLYAR YIL SONRA BÜYÜK BİR IŞILTIYLA PARLIYOR

Galaksiler, evrimsel tarihlerine aykırı düşen her türlü şekil, boyut ve parlaklığa sahip olabilir. Kimileri büyük ve baloncuklu, diğerleri küçük ve düzensiz, kimileriyse devasa boyutlarda ve uzun kollara sahiptirler. Ek olarak, dönen bir jimnastikçinin etrafına yayılan kozmik kurdelelere benzer, kıvrılarak yayılan çizgiler biçiminde bir araya gelen yıldızlar ve gazlarla beraber, tıpkı bizimki gibi dönen galaksiler de mevcuttur.

Bir galaksinin şeklini, birebir çarpışmalardan komşuların sayısının artmasına varıncaya dek birçok faktör etkilese de uzun zamandan beridir, gördüğümüz bu karmaşık şekillerin meydana gelmesinin uzun zaman aldığı düşünülüyor.

Genel bir kural olarak, Samanyolu’na benzer çubuklu sarmal galaksilerin yaklaşık 8 milyar yıl öncesinden daha erken bir dönemde var olamayacağına inanılıyor. Buna karşın, Ceers-2112’nin parlak uzun kolları üzerinde yapılan bir ölçüm, Büyük Patlama’dan yalnızca 2 milyar yıl sonra büyük bir ışıltıyla parlamakta olduğunu gösteriyor.

‘YAŞINA GÖRE FAZLASIYLA GELİŞMİŞ GÖRÜNÜYOR’

Galaksi, sarmal kollarının ayrıntıları görülemeyecek kadar sönük olsa bile, merkezinden kalın bir kolun çıktığının saptanmış olması, gökbilimcileri Ceers-2112’nin yaşına kıyasla fazlasıyla gelişmiş olduğuna ikna etmek için yeterliydi.

ABD’deki Riverside Kaliforniya Üniversitesi’nden astronom Alexander de la Vega, “Neredeyse tüm sarmal galaksilerde kollar bulunur” diyerek şöyle konuştu: “Ceers-2112’de görülen kol, galaksilerin daha önce düşündüğümüzden çok daha süratli biçimde olgunlaştığını ve düzenli bir yapıya kavuştuğunu gösteriyor. Bu bulgu, galaksilerin oluşumu ve evrimine dair teorilerimizin kimi kısımlarını gözden geçirmemiz gerektiğini gösteriyor.”

DÖNEN TOZ VE EYLEMSİZLİK BEBEK GALAKSİYİ DÖNDÜREBİLİR

Galaksiler, kütleçekiminin etkisiyle bir araya gelen büyük toz ve gaz birikintileridir. Bu kütleçekiminin bir bölümü bizzat madde yığını tarafından uygulanıyor, büyük bir kısmının da karanlık maddeden kaynaklandığına inanılıyor.

Herhangi bir noktada yeterli maddelerin bir araya geldiği yerde, nükleer füzyon bir kıvılcım çakarak yıldızları ve onların daha az parıldayan yavruları olan gezegenleri yaratabilir. Bu esnada, dönen toz ve oluşmakta olan güneşlerin neden olduğu eylemsizliğin birleşimi, bebek galaksinin dönmesine yol açabilir.

SARMAL GALAKSİLER NASIL OLUŞUYOR?

Açısal ivme, kütleçekiminin etkisi ve düşen kütlelerin eylemsizliğinden oluşan kuvvetlerin karışımı, nihayetinde galaktik balonu bir disk şeklinde düzleştirebilir.

Kimi yıldızlar ötekilere kıyasla daha az dairesel yörüngelere çekildiğinde, yörüngelerde ortaya çıkan sapmalar zamanla büyüyebilir ve diğer yıldızların yörüngelerini bir kol gibi görünen farklı yapılar oluşturacak biçimde etkileyebilir.

Buna karşılık, kollar ya da yakınlarda gezinen galaksiler gibi oluşumlar, bir galaksideki cisimlerin yayılımı üzerinde etkilere neden olabilir ve galaksi dönerken bir spiral gibi görünen geniş dalgalanmalar yaratabilir.

Tahmin edildiği kadarıyla, bir galaksinin şekillenişi, uzun zaman boyunca devinimini sürdüren kuvvetlere ihtiyaç duyar. Buna karşın, Ceers-2112’nin keşfi, bir damla şeklindeki bulutsuyu göz alıcı bir karmaşaya sürüklemek için nelere ihtiyaç olduğunu yeniden gözden geçirmemizi gerektirebilir.

‘ERKEN EVREDE SARMAL KOLLARIN OLUŞAMAYACAĞI DÜŞÜNÜLÜYORDU’

De la Vega, konuya ilişkin olarak, “Geçmişte, evren çok daha gençken, galaksiler dengesiz ve kaotik bir yapıdaydı. Erken evrende ortaya çıkan galaksilerde sarmal kolların oluşamayacağı ya da uzun süre boyunca bütünlüğünü koruyamayacağı düşünülüyordu” dedi.

Bulgu, erken evrenin koşulları, aşırı parlak biçimde yanan galaksiler ya da aşırı süratli biçimde büyüyen öncü kara deliklerle bağlantılı bir grup beklenmedik keşfe eşlik ediyor.

JWST, henüz emekleme dönemindeki kozmosun dikkat çekici görüntülerini sunmayı sürdürürken, elbette yalnızca Ceers-2112 benzeri galaksilerin nasıl meydana geldiğini değil, aynı zamanda kendi galaksimizin bugün gördüğümüz göz alıcı görünümüne nasıl kavuştuğunu da öğreneceğiz. Araştırma makalesi Nature dergisinde yayınlandı.

*Gazeteci.


Yazının orijinali Science Alert sitesinden alınmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)

Yorum yapın