Libby Brooks*
Birleşik Krallık’a ait Arran Adası’nın güneybatı kıyısında yer alan engebeli fundalık arazinin altında, tazıların ve gökdoğan kuşlarının bile gözünden kaçan, tarih öncesi dönemde törenlerin düzenlendiği bir anıtsal alan gün ışığına çıkarılıyor. Yerel gönüllülerle beraber çalışan arkeologlar, Birleşik Krallık’ta bulunan ve neredeyse kesin olarak tek eksiksiz Neolitik anıtsal tören alanı olan Drumadoon’da ağustos ayında saha kazılarına başladı.
SIRADAN YERLEŞİM BİRİMLERİNDEN VE TARIM ARAZİLERİNDEN FARKLI
Geçmişi M.Ö. 4 bin ilâ 3 bin yılları arasına tarihlenen bu geniş dikdörtgen alanın, sıradan yerleşim birimlerinden ya da tarım arazilerinden ayrı olarak, bilinçli bir şekilde tören yürüyüşleri, ayinler ve diğer toplanmalar için kullanılan bir alan olarak inşa edildiği düşünülüyor. Boyutları 200 metreden 10 kilometre uzunluğa dek değişiklik gösteren ve hendekler, setler ya da kimi zaman büyük meşe direklerle sınırlanan bu yapılar, İngiliz adalarında bilinen en büyük ve en eski anıtsal yapıları temsil ediyor.
Yaklaşık 1,1 km uzunluğa sahip Arran tören yolu, tarih öncesi halklar açısından bariz biçimde önem taşıyan bir anıt olan Machrie Moor’un taş çemberlerine yakın bir bölgede yer alıyor; ne var ki Arran yolu, Machrie Moor’dan çok daha eski bir tarihte inşa edilmiş.
‘STRATEJİK BİR KONUMA SAHİP’
İskoçya’daki Glasgow Üniversitesi’nin arkeoloji bölümünde kıdemli öğretim üyesi ve tören alanları uzmanı Kenny Brophy, “(Bu yol) insanları kıyıdan adanın iç kısmına doğru götürmek ve Machrie Moor’daki dikili taşları sergilemek bağlamında stratejik bir konuma sahip” dedi.
İskoçya’daki ilk çiftçilerin bir kısmını oluşturan ve tören yolunu inşa eden insanlar, bu yolu ziyaretçilere istikamet göstermesi amacıyla kullanmış olabilir. Bununla birlikte, yol, temelde geçit alaylarının yürüyüşleri için inşa edilmişti. Buna ek olarak, tören yolunu inşa ederken ‘akıl almaz boyutlarda bir emek’ sarf etmeleri de gerekmişti.
Tören yolunun yalnızca yüzde 1’ini modern araçların yardımıyla kazan Brophy, Neolitik (Taş Devri’nde yaşayan) insanların tören yolunu yalnızca sopalar ve kemik aletler kullanarak inşa ettiklerine dair anlatılması gereken dikkat çekici bir hikayesi olduğunu ifade etti.
‘OLAĞANÜSTÜ BİR SOSYAL TUTKAL İŞLEVİ GÖRÜYORDU’
Brophy, tören yolunun ya onlarca yıl boyunca aynı küçük yerel grup ya da hac ziyaretinin bir parçası olarak buraya gelen işçi grupları tarafından inşa edildiğini düşünüyor. O dönemin dini ya da siyasi liderinin muhtemel vizyonunun ne olduğunu anlamaları için insanları birbirine bağlayan ‘olağanüstü bir sosyal tutkal’ işlevi gördüğünü dile getiriyor.
Çoğunlukla tarım yapılan arazilerden uzakta, yayladaki konumu ve bölgedeki turba bataklığı sayesinde beklenmedik biçimde iyi korunmuş olan tören yolunun kalıntıları, ilk kez 5 yıl önce İskoçya Tarihi Alanlar Kurumu’nun yeryüzü ve yüzey altı şekillerini incelemek için lazer ışınlarını kullanarak gerçekleştirdiği ‘Lidar’ araştırması sayesinde keşfedildi.
‘”KAZI TİYATROSU’ DİYE BİR TERİM ÜRETTİK VE…’
Glasgow Üniversitesi’nden arkeolog Nicki Whitehouse, yapılan ilk keşiflerin tarım arazilerinin yanı sıra fazlasıyla sıra dışı bir tören kompleksini açığa çıkardığını aktardı. Whitehouse, “Aynı zamanda, büyük ihtimalle Machrie Moor’da yer alan ayin alanıyla bağlantılı bir yapı bütününün de bir parçasıydı; dolayısıyla, Drumadoon bölgesi, bütünsel bağlamda muhtemelen çok daha geniş kapsamlı bir oluşumun bir kısmıydı” dedi.
İskoçya Arkeoloji Kurumu Yöneticisi Gavin MacGregor, saha kazılarına Glasgow Üniversitesi’nden arkeoloji öğrencilerinin yanı sıra Birleşik Krallık’ın dört bir yanından gelen arkeolog ve akademisyenlerden oluşan özel bir ekibin yardım ettiğini, aynı zamanda yerel topluluğun da kazılara katılmasına imkân tanındığını aktardı.
“Muhtemelen son birkaç bin yıl içinde ilk kez bu anıtı arayan ve önemseyen bu kadar çok insanın olması, gerçek bir enerji yarattı” değerlendirmesinde bulunan MacGregor, “‘Kazı tiyatrosu’ diye bir terim ürettik ve tesadüfen bu terimin insanları yamaçta toplayarak bir araya getirip sorulara birlikte yanıt aramak bağlamında tören yolunun inşa edildiği dünyaya hayat veren insanlarla da bir ilişkisi var” diye ekledi.
*The Guardian’ın İskoçya muhabiri.
Yazının orijinali The Guardian sitesinden alınmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)